KUŞ GRİBİ :(Avian İnfluenza , Tavuk Vebası, Pestis Avium, Bird Flu)
Kuş gribi, evcil ve yabani kanatlılar ile memeli hayvanların çoğunda solunum ve sindirim sistemine ait belirtiler gösteren, ölümle sonuçlanan çok bulaşıcı bir hastalıktır.
Hasta tavuklarda yüksek bulaşıcılığı olan bu hastalık ilk kez 1878 yılında İtalya'da tespit edilmiş ve "tavuk vebası" olarak adlandırılmıştır.
Hastalık etkeninin bir virus olduğu 1901 yılında ortaya konulmuş olmasına karşın, etkenin memeli influenza A virusları ile ilişkili olduğu ancak 1955 yılında gösterilebilmiştir. Hindilerde ise ilk izolasyon 1963 yılında Kuzey Amerika'da yapılmıştır.
HASTALIK ETKENİ :
Hastalık etkeni Orthomyxoviridae familyasından Influenza gurubuna ait, tek sarmallı, RNA taşıyan Influenza A virusudur. Influenza viruslarının A, B ve C olarak 3 tipi tanımlanmıştır
A tipi Influenza virusunun yüzeyinde antijenik özellik gösteren "hemagglutinin" (H) ve "neuraminidase" (N) olarak iki grup protein bulunmaktadır. Birinci grup olan hemagglutinin proteininin H1-H16 arasında 16 farklı alt tipi, ikinci grup olan neuraminidase proteininin ise N1-N9 arasında farklı 9 alt tipi bulunmaktadır. İnfluenza A virusleri bu yüzey proteinlerden taşıdıkları alt tiplere göre isimlendirilmektedir (H5N1 gibi). Bu durumda İnfluenza A virüsunun 144 alt tipi bulunmaktadır. (16 x 9 =144)
Günümüzde İnfluenza A virüslerının H5 ve H7 protein taşıyan alt tipleri patojenik suşlar olarak kabul edilmektedir. Bu suşlar % 100'lere varan düzeyde ölümlere sebep olabilirler. Diğer suşlar ya çok az hastalık belirtisine sebep olurlar ya da hiç fark edilmezler.
Fakat bununla beraber bu virusların antijenik yapılarında hızla değişim eğilimi vardır. Düşük patojeniteye sahip suşlar hızla değişime uğrayarak öldürücü gerçek suşlar haline dönüşebilir.
İnfluenza virusları ılıman ve kutuplara yakın bölgelerdeki insanlarda, domuz ve at topluluklarında özellikle kış mevsiminde, tropikal ve subtropikal bölgelerde ise bütün yıl boyunca görülmektedir. Buna rağmen kanatlı ve deniz memelilerinde influenza salgınları herhangi bir zamanda çıkabilmektedir.
BULAŞMA :
— Hasta hayvanların akıntıları ve özellikle dışkı ile direk temas,
— Bulaşık yem, su, malzeme ve kıyafetlerle temas
— Klinik olarak hastalık belirtilerini göstermeyen su ve deniz kuşlarıyla temas
— Kırık ve çatlak bulaşık yumurtalar civcivleri kuluçka makinesinde iken enfekte edebilir.
TAŞINMA :
— Göçmen kuşlar vasıtası ile ülkeden ülkeye taşınır.
— Riskli dönemlerde sulak alanlara girip çıkan araç ve insanlar ile yerleşim yerlerine taşınır.
— Riskli dönemlerde avcılık faaliyetleri ile yerleşim yerlerine taşınır.
— Hastalık çıkmış olan yerleşim yerlerinden kontrolsüz araç ve insan hareketleri ile diğer yerleşim yerlerine taşınır.
— Riskli dönemlerde avcılık faaliyetleri ile yerleşim yerlerine taşınır.
VİRÜSUN DIŞ ORTAMLARDA YAŞAM SÜRELERİ :
Çevrede:
Influenza virusları çevresel ortamda ve özellikle serin ve nemli koşullarda uzun zaman sürelerinde canlılıklarını korurlar. Enfektivite dışkı materyalinde 4 °C'de 30-35 gün, 20 °C'de 7 gün sure ile muhafaza olmaktadır.
Karkaslarda:
AI virüsü karkaslarda ortam sıcaklıklarında yalnızca birkaç gün canlılığını koruyabilirken buzdolabı sıcaklıklarında 23 güne kadar canlı kalır.
Et ürünlerinde:
Merkez iç sıcaklığın 71°C ye ulaştığı bir ısıl işlem uygulamasında 1 saniyelik süre inaktivasyon için yeterlidir.
AI virusunun kimyasal ve fiziksel etkenlere karşı dayanıklılığı;
Isı ; 56°C /3 saat, 60°C /30 dakikada inaktive olmaktadır
Dezenfeksiyon: Formalin ve iyot bileşikleri ile inaktive olmaktadır
pH: Asitik pH larda inaktive olmaktadır
Kimyasallar: Oxidising agents, sodium dodecyl sulphate, lipid solvents, ß-propiolactone ile inaktive olmaktadır
İNKÜBASYON SÜRESİ
Hastalığın kuluçka süresi 3-5 gündür. Genellikle 24-36 saatte hastalık kendini gösterir. Hastalar 1-7 gün içerisinde ölürler.
KLİNİK BELİRTİLER
Klinik semptomlar çeşitlidir, virus suşlarının virulensi, etkilenen tür, yaş, çevre ve aynı anda seyreden bakteriyel hastalıklar semptomların üzerine etkilidir.
—Vücut ısısı yükselir, tüyler kabarır, iştahsızlık, depresyon, şiddetli ishal görülür.
—Yumurta veriminde durma noktasına varacak şekilde şiddetle azalma, yumurta kabuğunun yeterince gelişmemesine bağlı olarak şekilsiz yumurta,
—Hasta hayvanların göz kapakları kapanabilir, konjuktiva şişmiş ve kırmızı renktedir.
—Sakal ibik ve gözlerin çevresinde karakteristik olarak ödem ve siyanoz şekillenir. Ödem boyun ve göğüs bölgesine de yayılabilir. Ödem boğulma ile sonuçlanan solunum güçlüğüne neden olur. Özellikle hindi palazlarında solunum yollarının tıkanması ilgi çekicidir.
—Burun deliklerinden grimsi kanlı bir eksudat gelir.
—Ayaklarda morarma görülür.
—Kitle halinde ani ölümler.
Hastalanan hayvanlar çoğunlukla iki gün içerisinde ölürler. Akut dönemi atlatan hayvanlarda eksitasyon, konvulsiyonlar veya dönme hareketleri ve ataksi dahil olmak üzere sinirsel belirtiler, inkoordinasyon, yürüyememe ve ayakta duramama gibi klinik bulgular gözlenir. Yumurta verimindeki ani düşüşün yanı sıra yumurta kabuğunda renk açılması, kalitesinde bozukluk şekillenmesi ve incelme dikkat çekici şekilde artar.
http://www.kusgribi.gov.tr/TR/Genel/Default.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF4376734BED947CDE (http://www.kusgribi.gov.tr/TR/Genel/Default.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF4376734BED947CDE)