HANGİ BANKALAR "KÖY AĞASI" OLDU?
Hangi Banka Köy Ağası Oldu!
ÇAPAR KANAT
Çukurova'da bir köye gidin, muhtarı bulun. Arazi parsellerini göstererek sorun: Şu arazi kimin, bu arazi kimin, o arazi kimin?
Muhtar cevap verecektir: Şu arazi kasabadaki filan tüccarın, bu arazi kasabadaki fişman tüccarın, o arazi kasabadaki feşmekan tüccarın.
Aslında muhtarın tüccar dediği, bu, şu,o arazilerin önceki sahiplerini ticaret odasına '' tüccar '' kayıtlı tefecilik yöntemi ile finanse eden tefecilerdir. Köylünün mazot, gübre, tohumluk harcamalarını banka faizlerinin çok üzerindeki oranlar ile finanse ederler. Köylü üç beş yıl bu tüccarlar ile çalışır. Her yıl bakiye borç bir ertesi yıla tefeci faiz oranları ile devreder. Borçlar devrede devrede tüccara teslim edilen mahsul borcu karşılayamayınca çiftçinin elindeki arazinin tamamı veya bir kısmı tefeciye devrolunur. Çiftçinin elinde hiç arazi kalmaz ise şehre göç yolu gözükür!
Sakarya'nın Kocaali ilçesinin Başmakçı köyü'nün 1990 yılı nüfusu 561, 2000 yılı nüfusu 557, 2009 yılı nüfusu 292.
Ülkemizin tüm köylerinde gittikçe azalan nüfusun panoraması bu. Siyasetçilerimiz kırsal nüfusun azalmasını sevinçle karşılayıp gelişmişlik seviyesi olarak görüyorlar!
Kocaali İlçesi, başmakçı köylüleri de çiftçiyi finanse ettiği söylenen Ziraat Bankası'ndan kredi alamayınca 2006 yılında bir özel bankaya müracaat ediyorlar ve çarçabuk kredileri çıkıyor. Ve olayı köy muhtarı Üniversite Mezunu Alim Hoşgör'den nakledelim:
Köy Muhtarı Alim Hoşgör, köylerinde 25 dosyada 51 parça tapu ve 748 dönüm arazinin bankanın elinde olduğunu söyledi. Muhtar Hoşgör çeşitli tarihlerde bankadan çektikleri kredi nedeniyle icralık olduklarını belirterek şunları söyledi:
BORCUNU ÖDESEN DE....
"Bu arazilerin içerisinde baraj sahasında olanlarda olmayanlar da var. Banka baraj sahasının dışında olanların satışını yapıyor. Vatandaş şu anda kurtarmak istiyor. Ancak baraj sahasında olanların satışını yapmayarak kendi ipoteğinde tutuyor. BDDK'ya yazı yazdık, bankanın bunları 3 yıl içerisinde elinden çıkarması gerekiyor. Fakat bununla ilgili bazı istisnai durumların olduğu söyleniyor. Bunların ne olduğunu bilemiyoruz. Vatandaşımız o dönemdeki sıkıntıların bir kısmını atlattı ve bankanın ipotek ettiği arazilerini almak istiyor. Banka ise, satmıyor. Kendi malımızı kendi paramızla alamıyoruz. Daha önce 'Sizden aldığımız fiyatın yüzde 12 gecikme faiziyle beraber paranızı getirirseniz geri vereceğiz' dedikleri halde baraj istimlağı başladıktan sonra bu yerleri satmayacaklarını beyan ediyorlar. Mücadelemiz bu yerleri kurtarmak. İstimlak sahasında yer alan arazilerin dönümü şu an 30 bin lira. Normal bir bahçeyi satmaya kalkarsak 7-8 bin lira. Çiftçiler, baraj sahasındaki arazilerini kurtarmak için başka yerdeki arazilerini satıp burayı almaya çalışıyor. Çünkü baraj sahası değerlenecek. Baraj sahası dışındaki yerini satarak, saha içindeki yerini kurtarmak istiyor. Fakat parayı verse de banka satışını yapmıyor."
Muhtar Alim Hoşgör, önemli bir sorunun da köylülerin birbirine kefil olması, hiç borcu olmadığı halde kefil olduğu için arsalarına el konulanlar bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Borçlu olanlar parayı ödeyemedikleri zaman kefillerle araları bozulacak. Toplumsal olaylar da söz konusu. Yani adamın 30 dönüm yeri baraj sahasında. Yaklaşık 1 milyon TL para alacakken, şu an kefilin yeri de bankanın elinde, geleceği de ipotek altında. Bu durum komşular arasında gelecekte büyük kavgalara olaylara gebe. Bu olmasın diye mücadele veriyoruz."
Melen Baraj sahasında bulunan arazileri bankanın elinde bulunan köylülerden Ali Şirin'in, 2006 yılında Açmabaşı Köyü'nde 4 arkadaşı ile bankaya gittiklerini, tapularımızı ipotek göstererek 85 bin TL kredi çektiklerini anlatırken, "2 sene içinde 59 bin TL'yi yatırdığını, kalan taksitlerde sıkıntı çektiğini, 26 bin TL borçlu kaldığını, o parayı ödeyemeyince banka faizleri yükselttiğini, faizleri yükseltine bu işin altından çıkamaz hale geldiğini. bankanın satışa başladığını, 1 ve 2'nci satışta alan olmayınca banka 3'üncü satışta arazinin dönümünü 2 bin 600 liradan kendi üzerine aldığını." İletti. Köylülerin, gerekirse İstanbul'da ilgili bankanın genel müdürlüğünün önünde çadır kuracaklarını, şu anda Kocaali'nin tüm köylerinde aynı sorunun var olduğunu söyledi.
Editörün Notu:Kendi hesabınızın yazıldığı defterden bile para kesen,havale paralarının göklere çıktığı ve herkesin,başta siyasilerin dillendirdiği şikayetleri dinleyecek merci bulamayacak mıyız? Özetle Global krizi en az hisseden ülke olarak, bu başarıyı bankaların sağlamlığı ile değil,halkın sırtından kazanıldığını artık bilelim...
URL: Linklerin Görülmesine İzin Verilmiyor.
Uye ol Veya
Giris yap