Arıların morfolojik ve anotomik yapısı ( alıntı ):
Başta bulunan duyargalar ; koku, tat ve dokunma hissetme duyularını sağlarlar. Duyargalar içerisinde bulunan sinir uçları sayesinde rüzgar hızını ve hava sıcaklığınada duyarlıdırlar. Arıların duyargaları cok hassastır 2-3 km mesafeden balın kokusunu alırlar. Arıların dili 6-7 mm arasındadır ve arı ırkına göre değişir.
Arıların ağız yapısı 4 kısımda oluşur
-üst dudak
-üst çene
-alt çene
-alt dudak Baş içyapı itibariyle de önemli salgıların yapıldığı kısımdır. İşçi arıların yutak üstü salgı bezleri genç yaşta arı sütü, daha ileriki yaşlarda baldaki sakarozu parçalayan enzimler salgılarlar. Çenede bulunan bezler ana arıda ana arı feremonunu, işçi arılarda ise alarm feremonunu salgılamaktadır.
-Göğüs kısmı: Bu bölüm arılarda hareketleri kontrol eder. Dört adet segmentten(halkadan) meydana gelmiştir, bunların üzerinde üç çift bacak ve iki çift kanat bulunmaktadır. Arının orta bacaklarında polen fırçası da denilen sert tüyler vardır. polen fırcası çiçeklerde bulunan polenin göğüsten ve ön bacaklardan arka bacaklara aktarılmasını ve burda bulunan polen sepetine toplanmasını sağlar. Buraya dolan polenler kovana taşınır. Arının uçuş sırasındaki hızı saatte 50 km.'ye yaklaşır.
-Karın (Abdomen) bölgesi: Ergin arıda 9 segmentten oluşur.Mide, bağırsak ve üreme organları gibi iç organlar ile balmumu bezi ve iğne bulunur. Segmentlerde bulunan sağda ve solda bir çift mum salgı bezi (balmumu aynası) işçi arıların balmumu yapma döneminde kalınlaşarak mum salgılama yeteneğini kazanmaktadırlar.Sıvı olarak aynalar üzerine salgılanan mumlar, mum ceplerinde katılaşarak küçük pulcuklar halini alır. Arılar zincirleme birbirine tutunarak özel hareketlerle balmumu sızdırmaktadırlar. Ayaklar yardımıyla ağza götürülen balmumu pulcukları orada yumuşatılarak yoğrulmakta ve böylece petek gözlerinin yapımında kullanılmaktadır. Mum örme dönemini tamamlayan işçi arılarda mum salgı bezleri tahrip olur ve birer sıra hücre tabakasına dönüşür.
İşçi arılar ve ana arıda abdomenin (karın) sonunda iğne bulunmaktadır.Bu iğne bir zehir kesesine bağlıdır. İşçi arıların iğnesi geriye kıvrımlı olduğu için işçi arılar birisini sokmakduğunda iğnesini geriye çekemez. Çentikler(kıvrımlar) testere şeklinde olup bu çıkıntıların sivri uçları iğnenin batış yönünün tersine yöneliktir. Bundan dolayı arılar kendi hayatını tehlikede görmediği sürece insanı sokmaz. Arıların sokması savunmalarının en son safhasıdır.İlk safha sesli uyarma, daha sonra toplu halde gürültü yapma, hâlâ tehlike hissederlerse hızla tehlike gelen yere doğru uçup çarparak korkutmaya çalışırlar buda işe yaramazsa en son care sokarlar. Arının iğnesi böceklere sokarsa böceklerin sert kabuğundan cıkar fakat İnsan ve hayvan soktuğu zaman iğnesini çıkaramaz. İğnesi bağırsaklara bağlı olduğundan iç organları parçalanır ve ölür.