Erol bey,
Sorunlarınızı hemen cevaplayayım.
Yağmacılık arıcılıkta en istenmeyen şeylerden biridir.Zira o sene hem ürettiğiniz balları hemde koloniyi kaybedersiniz.Benim başıma 2 kere geldi.Tabii bundan benim hatalarım vardı.
Nektar akımı bittikten veya azaldıktan sonra tarlacı işçi arılar zayıf kovanları yoklarlar.Zayıf kovan nasıl olur ? Nüfus sayısı az, kendisini savunamayacak olan kovan diye biliriz.Tarlacılar dan biri kovana girmesi ve diğerlerine savunmasız bal olan kovan bilgisini iletmesi yeterlidir.
Ben ne gibi hatalar yaptım bundan bahsedeyim. Temmuz ayı sonlarında kovanda ne kadar bal olduğunu bakmak için açtım ve uzun süre kontroller yaptım.Tabii bu zaman içinde diğer arılar tespiti yapmıştı.Tatil dönüşü 1 gr bal bile kalmamıştı ve koloni yok olmuştu.
Diğer yağmacılık olayında ise hatam, Kolonin zayıf olduğunu tespit etmiştim.Mümkün olduğunca açmadan kontrol ediyordum.Savunmalarını güçlendirmek için giriş deliklerini de tahta parçası ile daraltarak bıraktım.Ertesi hafta kontrol ettiğimde tahtaların yerlerinden çıktığını ve diğer arıların yağmaladığını gördüm.Hala nasıl çıktığını çözebilmiş değilim.Bende bu olaydan sonra doğalgaz bandı ile giriş deliklerini kapatıyorum. En kuvvetli kovanda bile bunu yapmak zorundasınız.Zira bir yağmacılık tetiklenirse durdurmak zordur.
Yapılan diğer bir hata da, şerbetle beslemede şerbetin etrafa dökülmesi,kovana bulaşmasıdır.Zaten tüm arılar nektar ararken gel burda bal demek gibi bir olaydır.Tüm arıcılar beslerken hep dikkatli olur.Yoksa tüm sermaye gider bir anda.
Kuvvetli bir koloni ise 2.kat full bal olur ise tahmini 22 -28 kg civarında olur.Ben daha bu rakkamlara ulaşamadım.2010 yazında kovan başı 15kg civarında idi.Katlarım tam dolmamıştı.Buna en büyük etken nektara olan mesafe,arının gücü,mevsim şartları.2011 Mayıs ayında kanola tarlasının yanına koymuştum kolonileri.2. kattı kovanlar çalınır diye atmadım.Atsam full kanola balı doldururum.Biraz cesaret ve tecrübe denen şey burda ortaya çıkıyor.